- sıcak iklim
- hot climate
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
iklim — is., coğ., Ar. iḳlīm 1) Yeryüzünün herhangi bir yerinde hava olaylarına bağlı olarak gerçekleşen etkilerin uzun yılların ortalamasına dayanan durumu, abuhava 2) esk. Ülke, diyar Geceleri çalışmak, gündüzlerinin çok sıcak olduğu iklimlerde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Amerika bademi — is., bit. b. Aselbent ve zamk vb. maddeler veren bir sıcak iklim ağacı (Styrax americana) … Çağatay Osmanlı Sözlük
limonluk — is., ğu 1) Sıcak iklim bitkilerinin korunduğu ve yetiştirildiği, bir bölümü veya bütünü camlı, kapalı yer, ser (II), sera Köşkün yanından kıvrılıp arkadaki limonluğa doğru yürüyorlardı. M. Yesari 2) Limon ağaçlarının bulunduğu yer, limon bahçesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tik ağacı — is., bit. b. 1) Çift çeneklilerden, kaplamada kerestesinden yararlanılan, doğal rengi sarı, zamanla havada kendiliğinden koyulaşan bir sıcak iklim ağacı (Tectona grandis) 2) sf. Bu ağacın tahtasından yapılmış olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAYZERAN — Halk dilinde hezâren denilen bir cins sıcak iklim kamışı ki, sandalye vs. yapımında kullanılır … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HURMA — f. Bir sıcak iklim meyvesi. * Hurma şeklinde yapılan hamur tatlısı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kuşak — is., ğı 1) Bele sarılan uzun ve enli kumaş Kuşağının arasından bir iri tütün tabakası çıkarıp bana uzattıktan sonra... Y. K. Karaosmanoğlu 2) Sağlamlığını artırmak için bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ 3) gök b. Yeryüzünde… … Çağatay Osmanlı Sözlük